Rosier’in Absürd Transfer Hikayesi…

Haftalarca Beşiktaş’ın kulislerinde dedikodu kazanı kaynıyor, Rosier ise kendini ay tutulmuş sanıyordu. Adam bir yandan Beşiktaş’ın siyah-beyaz çizgileriyle tango yaparken, bir baktı ki yönetimden kırmızı kart yemiş! Ne olduğunu anlamak için sportif direktörle Sherlock Holmes gibi dedektifçilik oynamaya karar verdi. Ancak ortada bir kontrat yok, bir açıklama yok, koca bir hiç! Yeni sportif direktör de dev ekran TV’deki kötü adam gibi “Valla billa bilmiyorum, bana sordun mu?” deyince Rosier iyice çileden çıktı.

Hepsi bu kadar mı? Tabii ki hayır! Onana’yla birlikte esas sporty direktörün ofisine hacı yatmaz gibi dalan Rosier, odada adeta fırtına gibi esti. Ama adamın verdiği cevap tam bir değme komedi: Sadece “Hadi çık, hadi çık” diyerek el salladı! Rosier de sinirden futbol topuna dönüştü, “Ben Valentin Rosier, kafa hizasında nasıl kovarsın beni” diyerek sahalara dönmeye hazırlandı. Adam resmen ‘hadi ordan’ dedi ama Rosier, Beşiktaş için bir sezon boyunca varını yoğunu veren o unutulmaz 11’den biriydi.

Rosier için Galatasaray baştan çıkaran bir teklifle gelmişti. O dönemde ‘Gladyatör’ filminden esinlenip, sadakati seçmişti. Teknik direktöre, “Siz büyük bir hocasınız ama ben Beşiktaş’tan vazgeçemem, çünkü benim kalbim burada” dedi. Ama gel gör ki; sadakat, Rosier’in elinde patlamak üzereydi. Hem Galatasaraylılar hem de Beşiktaşlılar şaşkınlıkla izliyor “Bu filmi daha önce izledik mi?” diye ceketin ucunu bükerek serüvenin sonunu bekliyorlar.