Türk Futbolunun Zengin Çocuğu: Galatasaray!…
UEFA’nın Sırbistan çıkartması, doğruyu söyleyelim, futbol dünyasının Nobel Ödülleri gibi bir şey! Belgrad, futbolun Borsa İstanbul’u oldu ve paranın nasıl döndüğüne şahit olduk. Futbol tanrıları İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu ve ekibi de oradaydı. Ama asıl şaşırtıcı olan futbol sahnesinin Oscar’larının dağıtılmasıydı: Rummenigge, Gill ve pardon, Nilsson, sahnedeki en değerli heykelcikleri toplarken, enteresan bir şekilde onları kimse alkışlamadı!
Şüphesiz ki, Sergio Leone usulü ‘İyi, Kötü ve Çirkin’ senaryosu gibi geçen bir yılın ardından, asıl büyülü haber Türk takımlarından geldi! Beşiktaş, bu senaryonun ‘İyi’ kısmı, 5 milyon 187 bin Euro’cuğu kasasına koyup ‘Çok şükür’ dedi. Tabii buzu Fenerbahçe kırdı, ‘Alın size çeyrek final’ diyerek 9 milyon 34 bin Euro ile ‘Kötü’yü oynadı. Ancak Galatasaray, ‘Ben gelirken köprüleri attım!’ dercesine 32 milyon 361 bin Euro ile sahneye alkışlar eşliğinde girdi. Bravo, sarı-kırmızı çılgınlık!
Galatasaray, al gülüm ver gülüm sahesinde, UEFA organizasyonlarından hazine sandığı kadar kazandı. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde gruba düştü ama paraya da gömüldü. UEFA Avrupa Ligi’nde boya badana parası kadar bir gelir de sağladı. Böylece Türk futbolunun son mega parlayan yıldızı oldu! Anlaşılan o ki, Avrupa futbolunun bütün torpilleri Galatasaray’a çalışıyor. Yaşasın sarı-kırmızılı zenginleşme devrimi!